19 Aralık 2011 Pazartesi

Dizilerim

Son yazımda severek izlediğim dizileri yazacağımı söylemiştim. Bir liste yaptım ve fark ettim ki ben çok dizi izliyorum! Aklıma gelen 18 tane diziyi not etmişim. Tam 18! 18! Bunlardan sadece 1 tanesi bitmiş. Diğerleri hala yayınlanıyor. 

Bu 18 dizinin içinde hiç Türk dizisi yok. Çoğu Amerika'da yayınlanan diziler. Ha sanılmasın ki Türk dizisi izlemiyorum. Evde herkes başka bir şey izlemek istediği için akşamları tam bir kargaşa içinde geçiyor. Bu yüzden de odama çıkıp, bu birazdan bazılarını sayacağım 18 diziyi izlemekle geçiyor. 

Evet, buyurun dizilerimin bazıları şunlar: 

How I Met Your Mother


The Big Bang Theory


House M.D.




Raising Hope


Grey's Anatomy


  • The Vampire Diaries
  • New Girl 
  • The Secret Circle 
  • 2 Broke Girls 
  • True Blood 
  • Suburgatory 
  • Criminal Minds
  • Spartacus
  • Two And A Half Man
  • The Walking Dead
  • Awkward
  • CSI: Las Vegas

Hepsinin zamanlarını hatırlamak ve takip etmek çok zor. O yüzden ben bu siteyi kullanıyorum. İstediğiniz dizileri işaretliyorsunuz ve site size hangi dizinin hangi bölümü kaç gün sonra yayınlanacak gösteriyor. Umarım sizinde çok işinize yarar. www.tvcountdown.com

Sevgiler.

8 Aralık 2011 Perşembe

Bugünüm...

Uzun zamandır yazmayı planlıyorum ama gerçekten söyleyecek hiç bir şeyim yok. (Ne kadar acıklı bir halde olduğumu biliyorum.) Bu yüzden bugün yaptığım gereksiz ve saçma şeyleri, başıma gelen şeyleri ve bütün gün aklımdan geçen muhteşem düşüncelerimi yazmaya karar verdim. Bir nevi günlük olarak kullanacağım seni sevgili blogum. Yazabilmek için gün boyunca küçük notlar aldığımı da söylemek istiyorum. :)

Güne her zamanki gibi uyanamayarak ve okula geç kalarak başladım. Tam bir klasik! Ciddi gece uyuma ve sabah uyanma problemlerim var. Acil bir çözüm bulmalıyım. Her neyse devam edeyim.

Saat 11:10 - Dünyanın en sıkıcı dersinde idim. Okulumuzda dersler İngilizce işlenmek zorunda olduğu için, iğrenç aksanıyla kelimeleri yalan yanlış telaffuz eden hocaya katlanmak zorunda kaldım! Tabii iğrenç esprileri ve sevimsiz gülüşüne de! Açıkçası ayağa kalkıp suratına bir yumruk atmamak için kendimi çok zor tuttum. (Notlarımın buradan sonrasında küfürlü cümlelerim var. Yazmıyorum.)

Saat 11:16 - Sonunda eziyet bitti ve sınıftan hızlıca uzaklaştık.

Kantinde Baran ve bilgisayarımla geçen yaklaşık bir buçuk saatin sonunda, okulun içindeki Kahve Diyarı'na gitmeye karar verdik. Artık benim için klasikleşen White Chocolate Mocha eşliğinde çekişmeli bir tavla maçı yaptık. (Maç denir mi bilemedim!? Her neyse...) 5-3 yenilsem de gururumu kaybetmedim. :)

Diğer dersimin başlamasına 2 buçuk saatten fazla olması sebebiyle kantinde yeni favorim olan "New Girl" isimli diziyi izledim. Dizinin baş rollerinden biri Zooey Deschanel. Sırf o kadın için dünyadaki bütün dizileri izleyebilirim. Bu da afişi: 


Karar verdim, bir ara da sevdiğim dizileri yazacağım. 

Bunları derste yazıyorum, ve ders bitti. Bitmesine sevindim ama yazım yarım kalacağı için üzülüyorum. Sürekli yazmayan biri olarak bu şekilde hissetmem çok saçma. :)

Not: Bugün paspasa takılıp az daha düşüyordum. Baran tutmasa baya komik(!) bir anım olabilirdi.

Sonra görüşmek dileğiyle.

Sevgiler.

6 Kasım 2011 Pazar

Ex...

Bu gece ki yazım kısa ve öz olacak.


Kardeşim ve açtığı bunalım şarkılar sayesinde, zaten son günlerde sıkça düşündüğüm ve şu anda inanılmaz bir özlem duyduğum eski sevgilimi düşünüyorum. 6 ay olmuş biteli. Aklıma böyle aniden gelmesi hoş mu yani?


Aman işte öyle bir şeyler. Çok sevgili blog'umu "boyfriend" meseleleriyle doldurmak istemiyorum.


Sevgiler.

1 Kasım 2011 Salı

Açıkçası ne yazacağım konusunda bir kaç gündür düşünüyorum ama hiç bir şey aklıma gelmiyor. Zaten blog u düzenlemeyi bir türlü bitiremediğim için kendime sinirliyim. Bir de yazma konusu beni fena geriyor. 

Sonuç olarak bugünkü yazımı, yine çok sevdiğim bir Yiğit Özgür karikatürüyle sonlandırmak istiyorum. Buyurun efendim:


Sevgiler.

27 Ekim 2011 Perşembe

Van İçin Tek Yürek

Öğlen yaklaşık 1 hafta önce internette tanıştığım biriyle konuşuyorduk. Bana Van'a yardım etmek için İzmir'de nereye gidebileceğini sordu. Biraz araştırmadan sonra Bornova'da Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde saat 15:00'a kadar yardımların toplanacağını öğrendik. İkimizde apar topar elimizden ne geliyorsa her şeyi toparlayıp götürdük.

Benim için o olmasaydı, onun için de ben olmasaydım, belki ikimizde bu küçücük yardımları yapamayacaktık. Bu yüzden ona buradan tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

Sonra öğrendim ki tam 15 televizyon kanalı bütün reyting kaygılarını bir kenara bırakıp Van'daki depremzedelere yardım için program yapacaklarmış. CNN Türk, Kanal D, Atv, Star Tv, Fox, NTV, Kanaltürk, Beyaz Tv, A Haber, 24, Habertürk, Kanal 58, Fenerbahçe Tv, Bea Tv ve Powerturk Tv. Benim için bu gecenin kahramanları arasındalar. Tabi bir de yaklaşık 62 milyon TL bağış yapan Türk halkı.



Program saat 22:30'da başladı ve 03:00 civarı bitti. İzlediğim saatler boyunca yardımlar geldikçe, insanların hayatında hiç tanımadığı insanlar için neler yaptıklarını gördükçe hem sevinçten hem de üzüntüden bolca ağladım. Aslında söylemek istediğim daha çok şey var, herkesin sürekli söylediği şeyler... Bu yüzden de kendime saklayacağım merak etmeyin. 

Sadece, yıllardır ödenen deprem vergilerinin nereye gittiğini merak ettiğimi söylemek zorundayım. En kısa zamanda bununla ilgili bir açıklama olmasını umuyorum. 

Acayip klişe şeyler yazdım. Ama ne yapayım, içimden bunlar geliyor. Kalbim Van'daki hiç tanımadığım, yaşam savaşı veren insanlarda.

Sevgiler.

İlk yazı, ilk heyecan...

Bu blog'u tamamen can sıkıntısından açtım. En ufak bir okunma kaygım olmadığı için de hiç kimselere bahsetmeye niyetim yok. Gün gelir de birilerinizin ilgisini çeker ve okumaya başlarsanız ne âlâ, başım üstünde yeriniz var, şimdiden hoş geldiniz efendim.

Blog'umun adı çok sevdiğim bir karikatürist olan Yiğit Özgür'ün her seferinde beni sesli güldüren karikatüründen geliyor. Buyurunuz bu da o karikatür.


Yazma konusunda kendimden çok emin olmasam da, fırsat bulduğum ve bir şeyler paylaşmak istediğim her anda buraya yazacağıma söz veriyorum.

Sevgiler.